çok kardeşiz. babam emekli memur şimdilerde. ortaokuldan sonrasını da okumamış. benim babam bir çok arkadaşımın dedesi yaşında. söylemeyeceğim kaç kardeş olduğumuzu bilin sadece çok kardeşiz. ben bu çok kardeşin en küçüğüyüm. bir köyde büyümüş çoğu. üniversite 1. sınıftayım, benim yaşımdayken babamın 2 çocuğu varmış. tatiller hariç, çalışmasına izin vermemiş babam bu çok kardeşin hiçbirinin. bazılarının 'cahil' diye sıfat biçtiği adam 'okusunlar, biz okuyamadık bari onlar okusun.' deyip koyulmuş yola. annem o zamanları anlatır şu sözlerle " babanız tarlada çalışırken kucağıma ve sırtıma bağladığım iki çocuk vardı. kundaktakini de susturmaya çalışırken yemek yapıyordum" diye. o zorlukların içinden gelinmiş. kimse yok neredeyse babamın yanında. bir abimin aylık dershane ücreti babamın maaşından fazlayken o kalanlara da bakabilmiş. bir tane kalmamış ortalıkta, açıkta. hepsinin ayrı başarıları ve meslekleri var şimdilerde. bazen bu durum kötü olmayabiliyor. bence o durumun içinde olmayanlar, iyice düşünmeden yorum yapmamalılar. çok kötü görünen bi durumun artıları olabiliyor çünkü.
edit:
bu çok kardeşin hepsini büyüten adam var ya;
(bkz: bu adam benim babam 8 köşe kasketiyle)